Üyelik Girişi
Takvim

BERGAMA MÜZESİ

BERGAMA MÜZESİ :

        

         Bu fotoğrafı tıklayıp, " Bergama Müzesi " 'nde çektiğim fotoğraflara ulaşabilirsiniz !

Mimarlar Bruno Meyer ve Harold Hanson tarafından planlanan proje 1932 yılı sonunda bitmiş, İzmir Valisi Kazım Dirik'in istemiyle 1933 yılında temel kazma çalışmalarına başlanmıştır. 13 Nisan 1934 tarihinde Bergama'ya ziyareti esnasında bir sağlık merkezi olan Asklepion'u da gezen Mustafa Kemal Atatürk, müze binasının yapımının da devam ettiğini görmüştür.

Yapımı tamamlanan Bergama Müzesi 30 Ekim 1936 tarihinde, İzmir Valisi Fazlı Güleç tarafından ziyarete açılmıştır. Müze binası, geniş ve etrafı galerilerle çevrili enlemesine yerleştirilmiş dikdörtgen bir avlu ile bu avlunun arkasında yine enlemesine yer alan dikdörtgen teşhir salonundan oluşmaktaydı. Avlunun galerileri açık hava müzesi için uygun olduğundan eserler burada sergilenmiştir.

Müzedeki Erken Tunç Döneminden Bizans Dönemine kadar değişik dönemlere ait arkeolojik eserlerin çoğu Bergama ve çevresinde yapılan kazılardan çıkmıştır.

Osmanlı İmparatorluğunun son dönemlerinde, çeşitli ülkelerden gelen arkeologlar, araştırmacılar, turistler tarafından yağmalanmaya başlamıştır.

                  

         Berlin'e götürülen Zeus Sunağı ile ilgili ilginç videoyu izlemek için yukardaki fotoğrafı tıklayınız !

Bergama Müzesi Berlin’in en çok ziyaret edilen müzelerinden biri. Müze üç bölümden oluşuyor. Klasik Antik Çağ Koleksiyonu, Antik Yakın Doğu Müzesi ve İslam Sanatı Müzesi. İslam Sanatı müzesine giriş yaptığınızda Türkçe olarak müzenin ismini görüyorsunuz. Bu da bize bir jest herhalde. Neden mi? Çünkü sergilenenlerin çoğu Anadolu’dan. Irak ve İran’dan da birçok parça görebiliyorsunuz ama ağırlıklı olarak Türkiye’den…

               

Birçok İngiliz ve Alman araştırmacı bu eserler için pazarlık yaptıklarında Osmanlı padişahları, üzerilerinde ‘Arapça’ yazı bulunmayanları gemilerle göndermiş. Kimi için Almanlar para ödemiş, kimileri sadece hediye gönderilmiş. Aydın’da yapılan kazılarda çıkarılan eserler Sultan 2. Abdülhamid tarafından Almanlara hediye edilmiş. Şimdi Berlin’deki Bergama Müzesinin duvarlarını süslüyor.

İzmir’deki Bergama müzesinde ise Zeus Sunağının sadece maketi var. Üzücü. Bu adamlar bu taşları nasıl söküp de buralara kadar getirdiler ve böyle inşa ettiler? Lütfen yıllar önceki ulaşım teknolojisini de göz önünde bulunduralım. Birçok ufak taş tren yoluyla Almanya’ya ulaşmış. İngiliz ve Almanlardan oluşan bir grup bunları yap-boz çözer gibi birleştirip restore etmişler. Size verilen kulaklık ve minik ekrandan bu çalışmalarının fotoğrafını görebiliyorsunuz. Her aşamasını fotoğraflayıp kayıt altına almışlar.

Bergama Müzesindeki eserler genel olarak aşağıdaki şekilde sınıflandırılmıştır.

  • Pergamon Antik Kenti.
  • Akropol Ören Yeri.
  • Asklepion Ören Yeri.
  • 7 Kiliseler.
  • Mısır Tanrıları Tapınağı (Kızıl Avlu)
  • Zeus Sunağı
  • Kozak Yaylası
  • Selinos ve Antik Çağa Tanıklık Eden Köprüleri

Bergama Arkeoloji Müzesi’nde Görülmesi Gereken 10 Eser :

1- Nymphe Heykeli :

                                                  

Nymphe heykeli, Allionai (Yortanlı Kurtarma Kazısı), M.S. 2. Yüzyıl. Nympheler (nimf/nemf) Yunan ve Roma mitolojilerinde doğada bulunan ve genç kız olarak betimlenen tanrısal varlıklardır.

2- Medusa Mozaiği :

                           

Medusa Mozaiği, Pergamon Akropolü’nde bir mimari yapının tabanında bulunmuştur. Roma Dönemi, M.S. 3. Yüzyıl. Yılan saçlı Medusa, mitolojide üç Gorgon kız kardeşten biri olup, gözlerine bakanları anında taşa çevirme özelliğine sahiptir. Birçok vazoda, taban mozaiğinde ve heykelde Medusa betimlemesine rastlanmaktadır.

3- Nike Heykeli :

                            

          Zafer Tanrıçası Nike Heykeli (Akroter), Roma Dönemi M.S. 2. Yüzyıl, Asklepion. 

4- Sokrates Büstü :

                         

                               Sokrates Büstü, Roma Dönemi, Asklepion

5- Ksenephon Büstü :

                         

                           Ksenephon Büstü, Roma Dönemi, Asklepion

6- Genç Erkek Heykeli :

                                       

                               Genç Erkek Heykeli (Kuros), Arkaik Dönem

Yunan sanatının Mısır etkisiyle birleşmesi sonucu bu heykeller Arkaik dönemde popülerleşmiştir.

7- Fortuna Heykeli :

                                           

                  Şans Tanrıçası Fortuna Heykeli, Roma Dönemi, Bergama Aşağı Şehir

8- Nike Heykeli :

                                          

                    Nike Heykeli, Geç Hellenistik Dönem, Demeter Terası Akropol

9- Yılanlı Sütun :

                                         

Antik dönemde sağlık merkezi olan Asklepion’un simgesi olan Yılanlı Sütun, Roma Dönemi, Asklepion

Müzede, Asklepion’da bir kopyasını gördüğümüz yılanlarla çevrili bir sütun bulunuyor. Müze içinde bulunan ve önemli bir parça olan yılanlı sütunun hikayesi de şöyle. Asklepion, yaşadığı tıbbi gelişmelerle öyle bir hal almış ki, kapısına “Ölüm Buraya Giremez” yazabilecek kadar gelişmiş. Sonucu ölüm ile biten yaralanmalar tedavi edilebilmeye başlanmış. Ancak, daha ağır yaralanmaları olanlar, sonucu ölümle kesinleşmiş olanlar Asklepion’a giremez ve burada tedavi edilmezdi. Dönemin ünlü hekimi ve filozofu Galenos‘un, akrep ve yılan sokmalarına karşı bulduğu panzehirin hikayesi şu şekilde. Zamanında hasta bir adam buraya gelir, fakat sağlık probleminin ne olduğu bir türlü anlaşılamaz. Verdiği belirtiler ve kasılmalar ile zehirlenme olduğu anlaşılan durum için herhangi bir şey yapılamaz ve hastanın ailesine haber verilerek, hasta ölmeden buradan götürülmesini istenir. Tapınağın giriş kapısına getirilen hasta acılar içinde kıvranırken, aynı kaseden içtikleri süte kusan iki yılan görür. Kavga ederek süte zehirlerini damlatan iki yılanı gören hasta, canına kıymak için sütü içer ve uykuya dalar. Uyandığını görenler ise Galenos’a haber verirler ve panzehiri keşfetmiş olurlar. Bunun üzerine Galenos, panzehiri bulduğu için bir sütun diktirir ve sütunun üzerine, müzede görebileceğiniz, aynı kaptan içtikleri süte kusan iki yılan kabartmasını işletmiştir. Günümüzde tıp, eczacılık ve sağlık ile ilgili diğer alanlarda yılanın bir simge olarak kullanılması, yılanın Antik dönemden itibaren şifa sağlayan bir varlık olmasından kaynaklanıyor.

10- Demeter Kabartması :

                             

Yunan mitolojisinde tarımın ve bereket tanrıçası Demeter Kabartması, Roma Dönemi, Demeter Terası Akropol

Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.207032.3361
Euro34.874135.0138